İçeriğe geç →

WONDER WOMAN – İNCELEME

Yazıya başlarken belirtmek istiyorum, çizgi roman okumayı gerçekten çok severim. Bu yüzden zamanında çizgi romandan uyarlanan filmlerin haberlerini aldığımda çok heyecanlanırdım, özellikle de DC Comics’ten uyarlananların. Zamanında dememin sebebi bu hevesimim Dark Knight üçlemesi ve Watchmen ile sona ermesi. Artık sadece vakit geçirmek için izliyorum diyebilirim.

Wonder Woman, DC Comics evreninden çıkan 4. film. Haber sitelerinde okuduğum kadarıyla en yüksek gişe hasılatı yapan DC filmiymiş. Filmin hitap ettiği izleyici kitlesine bakarsak yüksek hasılat yapmaması için hiçbir sebep yok.

Burada uzun uzun Wonder Woman’ın bilinen farklı orijin hikayelerinden bahsetmeyeceğim çünkü bu bir çizgi roman incelemesi değil. Eğer karşılaştırma yaparsak da işin içinden çıkamayız.

 

Başlayalım. Filmlere zorla konulmaya çalışılan ‘bu da var çizgi romanda , bunu mutlaka ne olursa olsun koymalıyız ama kesinlikle sırf koymuş olmak için aceleye getirmeliyiz’ etkisi bu filmde de var. Tıpkı Dark Knight’ ta son anda Harvey Dent’in Two Face karakterine dönüşmesi gibi. Kraliçe Hippolyta, en başta sevgili prensesine hikayeler anlatırken ona ne kadar değer verdiğini göstermek için ‘seni kilden yaptım ve Zeus’tan sana can vermesini istedim’ diyor. Keşke bunu sırf bilmeyen izleyici öğrensin diye bu şekilde saçma söyletip aceleye getirmeselerdi de bize flashback olarak sunsalardı. Diana dinlediği hikayelerden sonra annesine ısrar ediyor ve hikayelerde anlatılan Godkiller-Tanrıkatili eşyayı görmek istediğini söylüyor. Annesi onu bir odaya alıyor ve biz odada sadece Diana, Hippolyta ve bir tane kılıç görüyoruz. Dikkat. Bir diğer mutlaka koyalım sahnesi de Diana’nın ünlü ilk defa dondurma yeme sahnesi. Savaş ortamı, aceleleri var ama o sahne mutlaka konmak zorunda oraya.

Küçük Diana filmde sürekli savaşmak istiyor, teyzesi ona yardım etmeye çalışıyor fakat bu girişimler her seferinde kraliçe tarafından tedirginlikle engelleniyor. Diana savaşa çok hevesli ve annesine ısrar ederek sonunda onu eğitilmek için ikna etmeyi başarıyor. Annesi, kız kardeşine ‘onu herkesten iyi eğiteceksin, en iyimiz o olacak çok sert eğiteceksin’ diyor ve biz burada -biraz uyanık olursak- bir şeyler fark etmeye başlıyoruz.

Diana eğitilirken kendini savunmak için uyguladığı güç sonucu Amazon koruma kalkanını yok ediyor ve bu sırada adaya bir uçak düşüyor. Diana uçağın içindeki adamı kurtarıyor fakat adam bir kaçak olduğu için peşinden savaşı da sürüklüyor ve burada Amazonların ölümlerine şahit oluyoruz. Kraliçe ve diğer Amazonlar doğruluk kementiyle ismi Steve Trevor olan adamı sorguluyor ve savaşı öğreniyorlar. Diana bunun Ares’in işi olduğunu düşünerek onu durdurmak istiyor ve Steve ile anlaşma yaparak bir gece Tanrıkatili ve savaş zırhını da çalıp evden kaçıyor. Annesi onu görüyor fakat durdurmuyor. Diana giderken bir Amazon annesine ‘sence ona söylemeli miydik’ diyor annesi de ‘ne kadar az şey bilirse o kadar güvende olur’ gibi bir şeyler söylüyor ve biz -yine uyanık olursak- bir şeyleri daha fark etmeye başlıyoruz. Bundan sonrası savaşı durdurma çabaları, Diana’nın sürekli Ares’i aramasıyla devam ediyor.

Filmin yönetmeni kadın bir yönetmen, Patty Jenkins. Birçok çalışması var en bilineni sanırım bir kadın seri katilin biyografisini çektiği Monster filmi. Kadınları da bu camiada görmek harika ama keşke daha ileri seviyelerde de görebilsek. Yönetmenliğin abartılacak hatta övülecek bir tarafı yok. Normal savaş sahneleri, normal dövüş sahneleri. Kimse Christopher Nolan ya da Steven Speilberg efektleri beklemiyor belki ama biraz daha inandırıcı daha ciddi çekilebilirdi, sonuçta bu bir savaş.

Wonder Woman’ın orijinal kostümü tabi ki filme gitmezdi filmi animasyona çevirmeye gerek yok. Oldukça bağlı kalınmaya çalışılarak bir kostüm yapılmış. Batman v Superman filmindeki komik ürün biraz geliştirilmiş. Ama yine de sevmedim. Ortada bir savaş var bunun üzücü ve ciddi olması lazımken dövüşürken kıyafetin komikliğinden sahneye odaklanamadım. Peki sence nasıl olmalı diyeceksiniz. Bilmiyorum ama madem orijinal kostüm değiştirilebiliyor, o zaman kesinlikle daha ciddi bir tasarım yapılabilirdi. Film boyunca asla bozulmayan maşalı saçları da benden eksi aldı.

 

Gal Gadot’u bu kadar büyük ve iddialı bir başrolde ilk kez izledim. Fast and Furious filmleriyle  popülaritesini arttırmıştı fakat bana kalırsa Wonder Woman oynayabilecek çok daha iyi oyuncular var. Gadot kesinlikle kötü değil fakat çizgi romandaki yer yer komik olabilen ama hep dimdik duran Harika Kadın imajını bence verememiş. Fiziksel özellikleri harika zaten birebir benzemesi için fazla çaba harcanmamış. Bildiğiniz gibi en basitinden Wonder Woman’ın gözleri mavi (hala en çok benzeyenin Lynda Carter olduğunu düşünüyorum). Bireysel hikayelerinden öte en iyi Wonder Woman aklımda hep Kingdom Come’daki olarak kalmıştır. Güçlü ama naif, kararlı, savaşçı, olgun Diana. Gadot karakterin ilk savaş deneyimi ve acemiliğini iyi yansıtmış ama keşke bunu bilerek yapmış olsaydı. Çünkü ben maalesef bunun Gadot’nun kendi acemiliği olduğunu düşünüyorum.

Chris Pine’yi severim. Steve Trevor karakterini iyi oynamış ama ben çift uyumlarını beğenmedim. Sırf çizgi romanlardan, onu bilmesek de başrol olmalarından dolayı birbirlerine aceleyle aşık edilmişler. İkisinde de birbirlerine karşı yoğun duyguları film boyunca hiç hissetmedim. Robin Wright’ı görmek yüzümü güldürdü. En harika kadının o olduğunu düşünüyorum. Kötü olarak yansıtılan karakterin hareketleri, kokladığı süper gelişmiş ilaç, savaş amacı-amaçsızlığı o kadar boştu ki kötülüğü sevdiği için kötülük yapan Joker’i özledim. Lütfen artık ‘dünya benim olmalı, en büyük ülke bizim ülkemiz’ vs. reklamları bırakılsın.

Filmde çok bariz bir hata var: jenerik müziğin çalma anları. Ne zaman Wonder Woman biriyle kavgaya girse ve jenerik müzik çalsa o kavgayı kazanıyor. Film kendi spoilerını vermiş inanılmaz. Sonlara doğru kötü karakterlerden biriyle savaşmaya başlıyor ve birden jenerik giriyor. Biz de sonucun ne olacağını anlıyoruz..

Ben kendi adıma filmin başından beri Diana’nın peşinden koştuğu Ares’in ortaya çıkacağını düşündüm. Çıkmasaydı da hiç şaşırmazdım iki türlü de ters köşeyi başaramamışlar maalesef. Son sahnede Steve ve Diana’nın acele vedalaşması sırasında Diana’nın hareketleri -kulağında anlık duyma kaybı yaşasa da- o kadar soğuk rahatsız ediciydi ki bir an Harika Kadın olmaktan çıkıp trip atmaya, bana ne demeye başlayacak sandım. Sonunda Diana’nın Steve’yi kaybettikten sonra ‘dünyayı kurtaracak tek şeyin sevgi olduğunu anladım Ares!’ dediği sahnede başkası adına utandım sanırım. Tanrıkatili sahnesinde de şaşırmadık. Keşke Ares bunu bu kadar komik söylemeseydi ve keşke ortaya çıkan Ares, savaş tanrısı olma özelliğini sonuna kadar kullanarak ‘Steve seni terk etti Diana’ gibi konuşmalar yapmasaydı da her ne kadar savaşı göremediğim için eleştirdiğim ama yine de silah satıcıları için bile acaba mı dedirterek iki dakika dağılmamızı sağlayan Yuri Orlov gibi bize ders verseydi.

Çizgi romandan esinlenilen ama fazla bağlı kalınmayan filmlerin en iyilerini başta belirttim. Nolan’ın Gotham şehri öylesine karanlıktı ki Gotham ancak böyle olur dedirtmişti. DC’nin Batman karakterine en yakışan Gotham oydu, bir filmin en üst seviyesiydi. Savaş açısından da hep söylenen Saving Private Ryan filmindeki meşhur Omaha Beach savaş sahnesi var.. Orda da bir süre etrafı duymayız sağırlıkla ama gördüklerimiz yetmiştir.  Wonder Woman ise gerek efektleri, gerek yönetmenliği, dekoru gerekse oyunculuklarıyla 15 yaş kesime hitap eden, buram buram Hollywood kokan bir film olmuş.

İzleyin tabi genel anlamda bakarsak başarılı sayılabilecek bir iş, Suicide Squad filminden daha değerli ve kaliteli olmuş, çok emek verilmiş ama yine de hala DC ve diğer süper kahraman filmlerinden artık fazla bir şey beklemeyin derim.

Puan
  • 6.5/10
    Yönetmenlik - 6.5/10
  • 6/10
    Sinematografi - 6/10
  • 6/10
    Senaryo - 6/10
  • 6/10
    Oyunculuklar - 6/10
  • 6/10
    Dekor, Kostüm - 6/10
  • 7/10
    Müzik - 7/10
  • 7/10
    Kurgu - 7/10
  • 5/10
    Diyaloglar - 5/10
6.2/10

Özet

+DC’nin yükselmeye başlaması
+Kaliteli müzik ve ses efektleri
-Kötü sinematografi
-Duygusuz ve yetersiz oyunculuklar
-Verilen mesajların yetersizliği

Kategori: İncelemeler Film İncelemeleri

Yorumlar

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir