İçeriğe geç →

TITANE – İNCELEME #filmekimi2021

İşte sinemanın neden güzel olduğunu bizlere bir kez daha hatırlatan bir film. Özellikle 2015’ler sonrasında daha da belirgin hale gelen Avrupa’nın dertsizlik sorunu (anlatacak yeni bir şeylerinin olmamasından ötürü sıkışıp kalmış, defalarca farklı şekillerde işlenmiş dramatik öyküleri), sinemasına da yansımışken özellikle en çok yalpalayan sinemalardan olan Fransız sinemasından sinemayı yeniden tanımlayan bir işe imza gelişi kesinlikle cesurca. Genç yönetmen Julia Ducournau ikinci filmi Titane ile kesinlikle son yılların en provokatif, en yenilikçi ve en sert işlerinden birisini henüz yeni başlayan kariyerine bir mihenk taşı olarak kazıyor.

Baştan sona bir cinsel kimlik, kadının ataerkil dünyadaki yerinin yeniden keşfi olan ve metaforlarla bezeli olan Titane, anlatım yapısının sertliği itibarıyla herkese hitap edebilecek bir film değil. Özellikle kadın yönetmenlerin bu tarz meselelere yaklaşımı daha toplum-gerçekçi olurken, Ducournau bu yoldan gitmeyi tercih etmiyor. Baştan aşağı ter kokan, testesteron kokan bu maçoluğun içerisinde kendi cinsel kimliğini keşfetmeye çalışan bir kadının şiddet dolu öyküsü kesinlikle sinema perdesinden tüm duyularımıza hitap eden bir gerilim yumağı. Metal, araba, petrol… Baş karakterimiz Alexia’yı otoriter babasıyla geçirdiği kazanın ardından tanımlayan yegane kelimeler bunlar. Erkeklerin dünyasında erkekleri tatmin için modifiye arabalar üzerinde striptizci olan Alexia, ataerkil yapıya olan öfkesini kendisine sarkıntılık eden erkekleri vahşice öldürerek çıkarıyor ve öldürme onun için aslında bir kendini ifade etme aracı haline geliyor. Ancak bu hikayesi fazla uzun sürmüyor ve yakalanma riski fazlasıyla büyüyünce kimliğini değiştirerek, kendisini toplumun içerisinde ‘görünmez, dikkat çekmez’ kılmak için bir erkek kılığına bürünerek yıllardır kayıp olan çocuğunu arayan bir babanın koruması altına giriyor. Kayıp oğlunu ‘görür görmez’ tanıyan baba Vincent, Alexia’yı gerçekten seviyor ve onun kim olduğuna dair kendisini hiç sorgulamıyor. Alexia’yı belki de dünya üzerinde olduğu gibi kabul eden tek erkek figürü olan Vincent, maçoluğun metaforik bir yansıması olan itfaiye erlerinin otoriter şefi olarka görünse de aslında onun da ‘erkek olmak’la alakalı ciddi dertleri var. Kaslı görünmek için, güçlü görünmek için kendisine canı pahasına sürekli steroid basan Vincent, tıpkı Alexia gibi ataerkil düzenin içerisinde çırpınan başka bir figür.

Ducournau, gerçekten çok acayip bir ataerkil düzen öyküsü kurguluyor. Baştan sona gerek atmosferiyle, gerek müzik seçimleriyle, gerek kullanmaktan asla kaçınmadığı şiddet unsurlarıyla, gerekse bir baba-oğul ilişkisini tamamen parçalayarak, darmadağın ederek anlatmasıyla ve tüm bunları tek bir potada eritip ‘kadın olmak’ üzerine metaforik bir sorgulama başlatışıyla gerçekten de Altın Palmiye’yi neden aldığını anlamakta çok da zorlanmayacağımız bir film. Yazının başında da belirttiğim gibi, modern Avrupa anlatmak istediği şeyleri çok farklı yollarla, çok fazla kez bizlere anlatmış durumda ve gerçekten de kendini tekrar eden, birbiri sıra gelen çok benzer filmlerle artık bayatlamaya yüz tutmuş bir sinema ekolü. Çünkü sınıfsal sorunlar onlar için artık gözardı edilebilir seviyelerde. Hayatta kalmak gibi temel Maslow sorunları da onlar için artık manasız. Bunların neticesinde yöneldikleri hayatın anlamı, ilişkiler, aşk, ölüm, varoluş temaları da çok fazla otör yönetmen tarafından çok farklı şekillerde irdelenmiş durumda. Bu mevcut durumda Ducournau adeta parlayan bir yıldız gibi karşımıza çıkıyor. Çok fazla aynı öykünün arasında, her sahnesiyle, her diyaloğuyla ve her anıyla bambaşka olduğunu hissettiren, derdini hiç acımadan anlatan, cesur bir şaheser.

Titane gerçekten sinemaya olan sevgimizin neden olduğunu bize bir kez daha ispatlayan, eşine zor rastlanır yenilikçi bir iş ve Julia Ducournau da yarattığı tarzıyla uzun yıllar, birçok filmiyle adından çok çok fazla kez söz ettireceğini bizlere bağıran çok yetenekli bir yönetmen.

Puan
  • 9.5/10
    Yönetmenlik - 9.5/10
  • 9/10
    Senaryo - 9/10
  • 9/10
    Oyunculuk - 9/10
  • 10/10
    Sinematografi - 10/10
  • 9/10
    Kurgu - 9/10
  • 9/10
    Ses & Müzik - 9/10
9.3/10

Kategori: İncelemeler Film İncelemeleri

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir