BELLE – İNCELEME #filmekimi

Animelerin birçok kişi tarafından ilgiyle izlendiği ve büyük bir hayran kitlelerinin olduğu artık bilinen bir gerçek. Ben de kendi adıma izlemeyi seven bir insanım hatta en sevdiğim filmlerden biri de Hayao Miyazaki’nin Rüzgâr Yükseliyor filmidir. Çocukken de birçok anime dizi ya da filmi severek izlediğimi hatırlıyorum. Fakat genel anlamda anime olarak adlandırılan türde üretilen yapımların hepsi bana hitap etmiyor. Çizim, bütçe, prodüksiyon ve teknik emekten öte bana dokunabilen ve çocuk ya da ergenlerden çok yetişkinlere hitap eden animeler izlemeyi seviyorum. Türünden hitap ettiği kitleden vs. bağımsız olarak bazı animelerin birçok ünlü yönetmeni etkilediği ve filmlere ilham oldukları da zaten uzun bir zamandır sosyal medyada gördüğümüz bir olay.

Belle de Studio Chizu’nun sahibi Japon animatör ve yönetmen Mamoru Hasoda’nın son filmi. Filmekimi kapsamında daha önce anime izlemediğim için bu sefer merakla bilet aldım. Fakat genel anlamda hoş vakit geçirsem de çok fazla sevdiğimi söyleyemeyeceğim bir film oldu benim için Belle.

Film son zamanlarda da sıkça karşımıza çıkan popüler sanal geçeklik evreni konusunu temeline alıp aile içi şiddetle birleştirip izleyenlere sunan ve bunu yaparken de Güzel ve Çirkin tarzı animasyonlardan da çokça etkilenen bir film. Gerçek hayatta çekingen bir kız olan Suzu’nun ‘U’ isimli interaktif sanal gerçeklik dünyasında ünlü bir şarkıcı olması ve aile içi şiddet gören çocukları bulup yardım etmesi konusu bana fazla hitap edecek şekilde işlenmemiş açıkçası. Mükemmel ötesi bir prodüksiyon sayesinde filme harcanan paraları bile direk ekranda görebileceğiniz derecede dev bir bütçeye bu senaryo ve kurgu oldukça sığ ve yavan kalmış. Sonu da güzel olmasına rağmen film o kadar çocuksu kahramanlıkta ilerliyor ki tahminlerinizin ötesinde bir şekilde bitmesi zaten imkansızlaşmaya ve oldukça sıradan bir konuya dönüşmeye başlıyor. Daha önce incelemesini yazdığım Kore yapımı House of Hummingbird filmini hatırlattı bana biraz bu işleyiş. Her şeye bir şekilde değinmek isteyen fakat bir türlü ayakları yere basamayan bir yapımdı o da.

Prodüksiyon ve görsellik ise tek cümlede geçilemeyecek kadar muhteşem. Filme özel yapılan şarkılar, müzik, efektler gerçekten inanılmaz bir iş. İnsan izlerken keşke çocuk ve ergen kitleye değil de yetişkinlere daha fazla dokunabilen bir anime olsaydı diyor insan. Karakterler genelde saf iyi veya saf kötü olarak yazılmış; animelerde kötü karakterin son anda iyi yolu seçtiğini de çokça görmüşümdür fakat bunda öyle bir durum olmadı.

Özetle; Belle aslında muhteşem işçilik ve emeğe rağmen klasik ve tahmin edilebilir bir kurgusu ve seçtiği konuyu kısmen çocukça ve temelsiz olarak çekmesiyle ortalama bir anime olmaktan ileri gidemiyor. Keşke ‘sosyal dünyada gerçek kimlik ve aile içi şiddet’ konuları daha etkileyici ve akılda kalıcı şekilde işlenseydi ve sonu daha etkileyici olsaydı dedirtmekten öteye gidemiyor.