TWIN PEAKS 3.SEZON 9.BÖLÜM – İNCELEME

7. bölüm incelemesinde Twin Peaks’in eski günlerine dönmeye başladığını düşündüğümü söylemiştim. Sinematografik açıdan muhteşem olan 8. bölümden sonra gelen bu bölüm de dizinin gerçekten toparlanma yoluna girdiğini gösteriyor sanırım.

Dizinin başında, geçen bölümde Ray’den birtakım koordinat bilgilerini öğrenmek isterken tuzağa düşüp vurulan ve ardından evsiz iblis-zombiler tarafından diriltilen kötü Cooper, bu bölümde beraber çalıştığı adamının yanına gitti biz de bu sayede Tim Roth’u görmüş olduk. Adamdan telefon isteyen kötü Cooper, birilerine mesaj attıktan sonra arabaya binip bölgeden uzaklaştı.

Önceki bölümlerde de birilerini öldüren bir cüce tarafından saldırıya uğrayan Dougie-Cooper cephesinde bu bölüm fazla enteresan olaylar olmadı. Sadece Cooper ve Janey’in polis merkezinde oturmalarını ve Cooper’a saldıran cücenin izini bulan polislerin onu yakalamalarını izledik.

Bir de Cooper’ın anlamlı/anlamsız bakışlarla prizleri izleyişini. İlk bölümlerde prizden çıkarak dünyaya gelişini hatırlamış olabilir.

Cole, Albert, Tammy ve Diane dörtlüsünde de düğümler çözülmeye başladı. Geçen bölümlerde Binbaşı Garland Briggs’e ait olduğu düşünülen ceset için Gordon Cole arandı ve ekip hep beraber cesedi incelemek için Güney Dakota’ya gitti. İncelenen belgeler sonucunda binbaşıya ait olduğu düşünülen cesedin karnında bulunan ve içinde ‘Dougie’ye sevgilerimle, karısı Janey-E.’ yazan yüzük de sonunda gerçek Cooper’a ulaşmayı başaracakları düşüncesiyle bizi biraz olsun rahatlattı. Morgda bekleyen Diane’ye gelen mesaj ise oldukça garipti; çünkü bölümün başlarında kötü Cooper’ın yolladığı mesajla aynıydı. Bu da akıllarda ‘Diane her şeyi biliyor mu?’ sorusunu getirdi.

Asıl olay ise Twin Peaks’te yaşandı diyebiliriz. Sonunda 5 dakikadan daha fazla gördüğümüz Frank Truman, Hawk ve Bobby, bu bölümde Cole ve ekibinden bağımsız olarak, Binbaşı Garland Briggs’in Twin Peaks’te bıraktığı etkilerle uğraştı. Cooper ve binbaşının son konuşmaları hakkında bilgi almak için binbaşının evine giden üçlü, binbaşının karısının ‘Garland sizlerin o konuşmayı sormak üzere bana geleceğinizi biliyordu ve size bir şey bırakmıştı.’ sözlerinin üzerine, onun kendilerine bıraktığı objeye ulaştılar.

Bobby sayesinde kendilerine bırakılan şeyin bir not olduğunu anlayan ekip, yine Bobby’nin yardımlarıyla notta yazan yer hakkında da fikir sahibi oldu.

Bıraktığı ikinci notun da seneler önceki dizide Cooper’a onun adının yazılı olduğu, uzaydan yakaladıkları dalgaların bulunduğu kağıttan bir parça olduğunu gördük. Kağıtta sadece iki kere Cooper yazmasından çıkardığımız sonuç da binbaşının kesinlikle şimdilerde iki Cooper olacağını o zamanlar bilmesi ve anlaması oldu.

Daha önceki incelemelerde en büyük sorunlardan birinin, çok fazla açık kapı bırakılması, ilk bölümdeki lise müdürü ve öldürülen kütüphaneci Ruth’un davasının hala anlatılmamış olduğunu yazmıştım. Bu bölümde, buldukları cesedin binbaşıya ait olduğunu öğrenen Cole ve ekibi, onun öldürülen kadın Ruth ile olan bağlantısını buldu ve bu konu hakkında konuşmak için tutuklanan lise müdürü William ‘Bill’ Hastings’i görmeye gitti.

İlk bölümde hiçbir şey anlatmayan Bill, bu bölümde kendisini sorgulayan Tammy’ye Ruth ve ikisinin ruhani yolculuğa ilgisi olduğunu, ruhani bir yolculuk yapıp burada Binbaşı Garland Briggs ile karşılaştıklarını söyledi. Üçünün konuştuğunu ve binbaşının ‘Cooper, Cooper’ dediğini de söyleyen Hastings, konuşma sonrası aniden binbaşının kafasının yok olduğunu ve kendisinin de gördüğü rüyadan uyanıp evinde olduğunu anladığını ekledi. Ruth’un birtakım koordinatları bildiğini de söyleyen Hastings, kötü Cooper’ın neyin peşinde olduğunu öğrenmemize yardım etmiş oldu. (Burada da binbaşının yalnızca iki kere ‘Cooper’ demiş olmasına dikkat.)

Şimdi akıllardaki sorular; Diane ve kötü Cooper’ın bağlantısının ne olduğu, Twin Peakslilerin okudukları notta yazan yeri bulacak olmaları ve Cole ile ekibinin yüzük sayesinde Cooper’a ulaşıp ulaşamayacağı.

Bunca zaman boyunca Cooper’ın 25 yıl önce son görüldüğü yerin Twin Peaks olduğunu bildikleri halde hala Twin Peaks şerifiyle irtibata geçmeyen Cole ve ekibinin (ya da tam tersi Cole ile irtibata geçmeyen Truman ve ekibinin) bu saçmalığı da umarım uzun sürmez.